Gebelikte Ürolojik Sorunlar
Gebelik sırasında idrar yollarında anatomik ve fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Böbrek fonksiyonlarında artış ve idrarda protein çıkışı görülür.
Gebeliğin sürdürülmesinde etkili olan progesteron hormonu ve fetüsün basısı nedeniyle idrar yollarının boşaltım mekanizmaları yavaşlar ve böbrek boyutları yaklaşık 1 cm artar. İdrar miktarı artar ve böbreklerde genişleme görülür.
Gebelerde başlıca sıkışma hissi (%60) olmak üzere sık idrara çıkma ve gece idrara kalkma yakınmaları ortaya çıkar. Gebelik ilerledikçe idrar (başlıca stress tip) kaçırma yakınmaları ortaya çıkabilmektedir. Ancak kaçırmanın yaşam kalitesine etkisi hafif ve orta şiddettedir. Pelvik taban egzersizleri tedavide etkin ve güvenilirdir ve kaçırma doğum sonrası genellikle kendiliğinden kaybolur. Yine gebelerde bakteriüri, idrar yolları iltihabı oranı artmaktadır ve böbrek enfeksiyonuna yol açarak fetüsün gelişiminin olumsuz etkilemesi olasılığı nedeniyle mutlaka uygun antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Gebelerde kaçırmaya ve böbrekteki genişlemelere yönelik ürodinami ve röntgen ve BT incelemeleri (radyasyon riski nedeniyle) uygun değildir. Bunun yerine anne ve bebeğin Ürolojik değerlendirilmesinde ultrasonografi ve MR ön plandadır.
Gebelerde taş hastalığı
Gebelerde idrar yollarında taş oluşması riski artmamıştır ancak taşa bağlı gelişebilen renal kolik (böbrek ağrısı) gebelerde sık rastlanan şiddetli bir ağrı olupş hastaneye yatış gerekebilmektedir. Semptomatik idrar yolu taş hastalığı bulunan gebelerin %50 ile %80’i hidrasyon ve analjezik tedavisi ile taşlarını kendiliğinden düşürürler. Eğer tedaviye dirençli ağrı, devam eden tıkanma ve enfeksiyon var ise geçici olarak idrar yollarını açıcı bir stent yerleştirmek gerekebilir. Özellikle doğuma yakın, böbrek fonksiyonlarının korunduğu, ağrısız olgularda konservatif tedavi ön planda olup tedavi kontrol altında doğum sonrasına bırakılabilir.Taşını düşüremeyen ve uzun dönem stent bırakmanın riskli olabileceği seçilmiş olgularda ise bölgesel anestezi altında endoürolojik yöntemlerle güvenli bir taş tedavisi uygulanabilir. Gebelerde ses dalgaları ile taş kırma (ESWL) güvenli olmadığından uygulanması önerilmemektedir.
Gebelik ve böbrek yetmezliği
Kan basıncı ve kretinin düzeyleri normal bireylerde gebelik böbrek fonksiyonlarını kötü etkilemez ancak annede önceden mevcut olan akut ve kronik böbrek yetmezliği alevlenebilir. Fetüsün de böbrek fonksiyonları bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Gebelikte aşırı kusmalara bağlı sıvı kaybı ve uterin kanamalar nedeniyle akut böbrek yetmezliği de gelişebilir.
Gebelik ve idrar yolu tümörleri
Gebelikte bağışıklık sistemi baskılanır ancak idrar yolları tümörü gelişme sıklığı normal bireylerle aynıdır. Gebelerde en sık saptanan tümör böbrek kanseri (RCC)’dir. Tanısı genelde tesadüfen ultrason ile konulur ve tedavisi gebeliğin zamanı ve kitlenin evrelemesine göre yapılır. Gebelerde genellikle 20.haftaya kadar laparoskopik cerrahi ile böbrek tümörünün cerrahi tedavisi yapılabilmektedir.
Yukarıda belirtilen yakınmaları olan gebelerin tanı konulması sonrası doğuma kadar Üroloji hekimlerince düzenli muayenesi ve takibi gerekir.